Ana sayfa DOSYA UNUTULMUŞ YAZARLAR – 14

UNUTULMUŞ YAZARLAR – 14

592
0
PAYLAŞ

Mazlum Kenan Köstekçi

Ciğerlerindeki Son Nefesiydi Şiir

Gazeteci İbrahim Tığ’ın “Çorum’un Rüştü Onur’u” şeklinde okurlarına tanıttığı Mazlum Kenan Köstekçi’nin asıl ismi Ömer Mazlum Köstekçioğlu’dur; Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi’nde 26 Eylül 1910 doğumlu olduğu belirtilmesine karşın ( C. II, s. 523, 2001 ), aslında Rumî 26 Eylül 1326 günü dünyaya gelmiştir, bu da Miladî takvimde 9 Ekim 1910 gününe tekabül etmektedir.

Pederi 1889 doğumlu Zarif oğlu Şerife’den olma Süleyman Efendi, önce İttihat ve Terakki Fırkası’nın, ardından da Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti’nin a’zâsından mühim bir zât olarak biliniyordu; Hatun Hanım ile evlenir ve bu evlilikten Ömer Mazlum, Meryem Munise, Naciye ve Ahmet Zarif isimlerindeki çocukları olur. VI’ncı Yasama Dönemi’nde ( 1939 – 1943 ) Çorum Meb’ûsu olarak Meclis’e giren Süleyman Köstekçioğlu, 18 Eylül 1969 günü vefât edecektir; Cebeci Asrî Mezarlığı’nda Ada 548’deki Parsel 570’de medfûndur. Zevcesi Ahmet ile Meryem kızı 1888 doğumlu Hatun’u 15 Nisan 1965 günü kaybetmişti. Hatun Hanım’ın kabri Cebeci Asrî Mezarlığı’nda Ada 201’deki Parsel 345’tedir. Çocuklarından Ömer Mazlum 13 Haziran 1936 günü veremden, Naciye de Sungurlu’da İsmet Paşa Mektebi’nde öğretmenken 27 Aralık 1936 günü zatürreden çok genç yaşlarında vefât etmişlerdir. En küçükleri olan 1918 doğumlu Ahmet Zarif 7 Haziran 1982 günü, 1329 doğumlu olan Meryem Munise ise 5 Ocak 2005 günü dünyamızdan ayrılırlar. Ahmet Zarif Cebeci Asrî Mezarlığı’nda Ada 560’daki Parsel 118’de, Meryem Munise Saylan ise Cebeci Asrî Mezarlığı’nda Ada 201’deki Parsel 345’de ebedî uykusundadırlar.

Meral Demiryürek’ün Çorum’da Edebiyat Edebiyatta Çorum ( Çorum Belediyesi Kültür Yayını, 2018 ) isimli eseriyle diğer bazı kaynaklarda Mazlum Kenan’ın annesinin ismi “Melek” veya “Melek Hatun” şeklinde geçmektedir ki, Mezarlıklar Müdürlüğü’nün kayıtlarına nazaran yukarıda da belirttiğim gibi, 1888 doğumlu Hatun Hanım’ın annesinin ismi Meryem’dir. Tuğba Gülen’in İki Dünya Savaşı Arasında Çorum’da İz Bırakanlar isimli eserindeyse Hatun Hanım’ın “Kara Müftü olarak bilinen Tevfik Bey’in torunudur” açıklamasına rastladım ( Çorum Belediyesi Kültür Yayını, s. 139, 2015 ); oysa Kara Müftü olarak bilinen şahsın kabri Ulu Mezarlık’ta olup, mezar taşına “Kara Müftü dimekle meşhûr / el – Hâc Abdülkadir Efendi” kaydı nakşedilmiştir. Osmanlı Dönemi Çorum Mezar Taşları isimli eserde 1201 / 1787 yılında vefât eden Kara Müftü Abdülkadir Efendi’nin mezar taşının bir fotoğrafı da bulunmaktadır (Çorum Belediyesi Kültür Yayını, s. 135, 2014).

Köy Muallimi

İlk mektebin ardından ailesi tarafından orta öğretim seviyesindeki ve 1922 yılında çıkarılan 254 sayılı kanûnla kurulan Mıntıka Ziraat Mektebi’ne kaydı yaptırılır. Ardından, köy öğretmeni buhranına karşı geçici bir bir çözüm bulmak amacıyla açılan kursu bitirip, 1928 ile 1929 yıllarında Doğla’da ve Karapınar’da öğretmenlik yapar. Mazlum Kenan’ın Karapınar’da Mecit Usta’nın evinde kaldığını, Muhtar Kara Kâzım’ın durumu iyi olan ailelere talimat vererek her akşam bir ailenin genç muallimin yemek ihtiyacını karşılamasını sağladığını ve Mazlum Kenan’ın mantıyı pek sevdiğini Atilla Lâçin’e dayanarak Ali Alakoç yazmıştı ( Milliyet Blog, 27 Ekim 2019 ). 1930 yılında Sivas Muallim Mektebi’ne girerse de, vereme yakalanır ve tedavisi için İstanbul’a gönderilir. 1931 yılındaysa kaydı hastalığı nedeniyle Ankara Gazi Muallim Mektebi’ne nakledilir. Ankara’dan ebeveynine yazdığı mektuplarda Doktor Zeki Bey’in hastası olduğundan ve 51 kiloya kadar düştüğünden bahseder. Buna rağmen derslerine çalışıp Gazi Muallim Mektebi’ni bitirir ve İstanbul’daki 14’üncü İlkokul’a atanır. Ancak sıhhati hızla bozulur. Vefâtına kadar çeşitli hastahâne ve sanatoryumlarında tedavi gören Mazlum Kenan’ın 1935 yılında Cerrah Paşa Hastahânesi’nde Rudolph Nissen tarafından ameliyat edilir. Bu ameliyatın ardından kilo almaya başladığı görüldüğünden doktorların izniyle kızkardeşi Naciye’nin yanına Sungurlu’ya gider.

Meral Demiryürek Çorum’da Edebiyat Edebiyatta Çorum isimli eserinde şunu yazar:
“Mazlum Kenan, öğretmen olan ve yaklaşık bir yıldır Çorum’un Sungurlu ilçesinde öğretmenlik yapmakta olan kız kardeşi Naciye’nin yanına gelir. Naciye de tıpkı ağabeyi gibi şiirle ilgilidir. 1933 yılında tanzim edilmiş şiir defterinde Naciye Mazlum imzası dikkat çeker. Belli ki o, ağabeyi Mazlum’un adını kendininkine ekleyerek hem ona olan sevgisini göstermiş hem de şiire ilgilerindeki ortaklığı vurgulamıştır,” ( Çorum Belediyesi Kültür Yayını, s. 138, 2018 ).

Mazlum Kenan’ın Sungurlu’da kaldığı 20 gün içerisinde hastalığının yeniden nüksetmesi üzerine derhal Çorum Memleket Hastahânesi’ne kaldırıldığını biliyoruz. Ancak hastahânede 13 Haziran 1936 günü vefât eder ve na’şı Ulu Mezarlık’a defnedilir.

Meral Demiryürek, mezkûr eserinde, Mazlum Kenan’ın mezarıyla ilgili şöyle bir not da düşecektir:
” Mazlum Kenan, bugün Çorum’daki Ulu Mezarlık’ta birinci dereceden yakını olmayan Köstekçioğulları’ndan bazı başka isimlerle birlikte mütevazı bir mezarda yatmaktadır,” ( Çorum Belediyesi Kültür Yayını, s. 138, 2018 ).

Şiirleri

Mazlum Kenan’ın vefâtından sonra, pederi Süleyman Köstekçioğlu, şâir ve yazar İbrahim Alâeddin Gövsa’nın desteğiyle, oğlunun şiirlerini Zakkum Çiçekleri ( Ahmet Halit Kitabevi, 1942 ) ismiyle 64 sayfalık bir kitap olarak bastırır. Kitabın başında İbrahim Alâeddin Gövsa’nın bir değerlendirmesi bulunuyor. Zakkum Çiçekleri’ndeki bütün şiirler tarihli olduğunduğundan, Mazlum Kenan’ın kitaptaki şiirlerini hayatının son 2 yılında yazdığı anlaşılmaktadır. Aslında kitaptaki şiirlerden bir kısmı Mazlum Kenan hayattayken Varlık, Kültür Haftası, Yücel ve Çağlayan gibi dergilerde yayımlanmıştır.

İbrahim Alâeddin Gövsa Mazlum Kenan’ın şiirleri için şu değerlendirmeyi yapar:
” … babasının yanında bu hazin defteri elime aldığım zaman genç bir ölünün ve kaybedilen bir evlâdın hatırası karşısında rikkat ve hürmet duymakla berâber asla ihtimal vermedim ki, karşılaşacağım kabiliyet bu derece mümtaz olsun.”

Kitabın başındaki iki mısra “Zakkum Çiçekleri” başlığını taşır; bu iki mısra dışında kitaba Mazlum Kenan’ın 27 şiiri alınmıştır. Kitabın Birinci Bölüm’ünde 21, İkinci Bölüm’ünde ise 6 şiir bulunmaktadır. Birinci Bölüm’de “Özleyiş”, “Korkuyorum”, “Heybeli’de Günler”, “Heybeli’de Akşam”, “Heybeli’de Gece”, “Seni Düşünürken”, “Son Saatler Böyledir”, “Gelmeyen Şifa”, “Şamdan”, “İçimden Kopan Şiir”, “Artık Gel Anneciğim”, “Harap Yalı”, “Ölümüm”, “Kalbimin Çılgınlığı”, “Bir Yıldız Aktı Yine”, “Bıkkınlık”, “Resmimin Arkasına”, “Bir Bahar Günü Ben de”, “Ümit ve Mavilikler”, “Kavuşmanın Korkusu” ve isimsiz bir şiir, İkinci Bölüm’de ise “Bakışmanın Şiiri”, “Elimde Değil”, “Dumandan Mısralar”, isimsiz bir şiir, “Senden Gelen Sarhoşluk” ve “İçimdeki İlkbahar” şiirleri yer alıyor. Kitaptaki şiirlerden “Ümit ve Mavilikler” kız kardeşi Munise’ye, “Kavuşmanın Korkusu” diğer kız kardeşi Naciye’ye, “Harap Yalı” Doktor Cahit’e, “Bıkkınlık” Cevad’a ve “Bir Bahar Günü Ben de” Faris’e ithaf edilmiştir.

Mazlum Kenan’ın Zakkum Çiçekleri’nden önce asıl Yedigün dergisinde çıkan şiirleriyle tanındığını söylemek hatalı olmayacaktır. Onun “Şamdan” şiirinin yayımlandığı 6 Nisan 1942 tarihli 474’üncü sayıda, “Altı yıl önce 26 yaşında iken veremden ölen Mazlum Köstekçi, son neslin en içli ve lirik şâirlerinden biri idi. Bu hiç tanınmamış sanat harikasının verem döşeğinde meydana getirdiği ve Zakkum Çiçekleri ismini verdiği şiir mecmûası yakında ailesi tarafından neşredilecektir. Henüz hiçbir yerde neşredilmeyen ve satırları arasında deha pırıltıları sezilen bu şiirlerden bir kısmı Zakkum Çiçekleri’nin neşrinden önce Yedigün sayfalarında okunacaktır,” kaydı bulunuyor. Derginin 475’inci sayısında “Heybeli’de Geceler” isimli şiiri ( s. 2, 13 Nisan 1942 ), 476’ncı sayısında “Heybeli’de Akşam” şiiri ( s. 2, 20 Nisan 1942 ) ve 477’nci sayısında da “Ölümüm” şiiri yayımlanır ( s. 2, 27 Nisan 1942 ). Bu şiirlerin edebî değerlerinden ziyâde şâirinin 26 yaşında veremden ölmüş olması o kadar etkili olur ki, derginin 492’nci sayısında Kıbrıs’ın Lefkoşa şehrindeki Victoria Kız Lisesi öğrencilerinden Neclâ Salih Suphi’nin Mazlum Kenan konulu “Beni Ağlatan Şâire” başlıklı şiiri yayımlanır ( s. 2, 10 Ağustos 1942 ). Bu şiir bildiğim kadarıyla Neclâ Salih Suphi’nin yayımlanan ilk şiiridir. 1926 yılında doğan Neclâ Salih Suphi, bir müddet Kıbrıs’ta öğretmen olarak çalıştıktan sonra Londra’ya yerleşecektir. 2000 yılında hayata vedâ eden Neclâ Salih Suphi’nin şiirleri maalesef gazete ve dergi sayfalarında kalmıştır. Yedigün’ün 507’nci sayısındaysa K. A. rumuzuyla kimliği meçhûl bir şahsın “Dert Ortağı” isimli şiiri yayımlanır. Şâirin Mazlum Kenan Köstekçi’nin ruhuna ithaf ettiği bu şiirin son dört dizesindeki “ümitsizlik”, “çâresizlik” ve “ölümü bekleyiş” hissi yayımcıları korkutacaktır ve K. A. için bir de not düşmek zorunluluğunu duyacaklardır.

Mazlum Kenan Yeniden Anımsanıyor

1942 yılında Yedigün dergisinin 508’inci sayısında Fazıl Ahmet Aykaç’ın yazısından ( s. 8, 30 İkinci Teşrîn 1942 ), 528’inci sayısında Fethi Soysal’ın şiirinden ( s. 2, 19 Nisan 1943 ) ve 1943 yılında Çorumlular dergisinin 39’uncu sayısında Bahri Miyak’ın yazılarından sonra ( s. 30, 1 Ağustos 1943 ) Zakkum Çiçekleri unutulur; ancak kitap 72 yıl sonra 2014 yılında Zakkum Çiçekleri Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yapmış olan Ümit Uzel tarafından yeniden bastırılır. Ümit Uzel’in eşi Özden Hanım’ın annesi Nesime Hanım, Mazlum Kenan Köstekçi ile hem teyze hem de amca çocuğudur. Ümit Uzel, Meryem Munise Saylan hayattayken ona Zakkum Çiçekleri’ni yeniden bastıracağı sözünü vermiş ama, araya giren bazı tatsız olaylar nedeniyle bu sözünü 10 yıl sonra yerine getirebilmiş.

Zakkum Çiçekleri’nin 2’nci baskısından önce Sedat Umran’ın 1980 yılında Türk Edebiyatı dergisinin 85’inci sayısında “Yirmi Altı Yaşında Ölen Gerçek Şâir Mazlum Kenan Köstekçi” başlıklı bir yazısı ( s. 27 – 29 ) ile Ümit Uzel’in 2006 yılında da Çorum Kültür Sanat dergisinin 5’inci sayısında “Zakkum Çiçekleri ve Mazlum Kenan Köstekçi” başlıklı bir yazısı yayımlanmıştı ( s. 14 – 17 ). Bununla birlikte Mazlum Kenan Köstekçi’nin yeniden anımsanmasının asıl Abdullah Ercan’ın 14’üncü Yüzyıldan Günümüze Çorumlu Şâirler ( Çorum Hitit Festivali Komitesi, 1991 ) kitabıyla başladığını söylemek gerekir. Onlardan sonra Muhsin Karabay ( 2002 ) ve Ahmet Günbaş ( 2005 ) yazarlar. Sedat Umran ile Hasan Akay’ın hazırladıkları Cumhuriyet Dönemi Şiirimizin Altın Sayfaları ( Hat Yayınevi, 2010 ) isimli esere de Mazlum Kenan’ın 28 şiirinden 10’u alınır.

Zakkum Çiçekleri’nin yeni baskısının ardından Gazanfer Eryüksel’in Çorum Haber gazetesindeki ( 6 Şubat 2014 ) ve İbrahim Tığ’ın Bölge Haber gazetesindeki ( 15 Ekim 2014 ) tanıtım yazıları dikkat çekicidirler. Meral Demiryürek’ün Çorum’da Edebiyat Edebiyatta Çorum ( Çorum Belediyesi Kültür Yayını, 2018 ) isimli çok değerli eserinin 135’inci sayfasından 154’üncü sayfasına kadar olan bölümü Mazlum Kenan Köstekçi hakkındadır. Türkiye Yazarlar Sendikası tarafından hazırlanan ve genç yaşlarında vefât etmiş olan 66 şâirin tanıtımını amaçlayan 698 sayfalık Dinmez Tarla Kuşunun Şarkısı ( Bursa Nilüfer Belediyesi, 2018 ) isimli eserde de Mazlum Kenan Köstekçi’ye 10 sayfa ayrılır ve Nalân Çelik’in “Mazlum Kenan Köstekçi’nin Manolyaları” başlıklı bir incelemesi yayımlanır.

BİR CEVAP BIRAK

Yorum yap!
Adınızı giriniz